Doğru Retinol Kullanımı Nasıl Olmalıdır?


Retinol, güçlü bir bileşen olmasından dolayı cilt bakımındaki benzersiz etkilerine rağmen pek çok kişide endişe uyandırabiliyor. Ancak doğru retinol kullanımının inceliklerini öğrenerek, bu bileşenden gönül rahatlığıyla faydalanabilmen mümkün!
A vitamininin cilt için en değerli vitaminlerden biri olduğu, konu kozmetik olduğunda sıkça değinilen önemli bilgilerin başında geliyor. C ve E vitaminleri ile birlikte antioksidan özelliğe sahip üç vitaminden biri olan bu bileşen, anti-aging etkisiyle cildin genç ve pürüzsüz görünümünün geri kazanılmasına ve korunmasına yardımcı oluyor. Üstelik A vitamininden sadece beslenme yoluyla değil; cilt bakım ürünleri aracılığıyla da faydalanılabiliyor. Cilt bakım ürünlerinde bu vitamin, genellikle en aktif ve en etkili türevi olan “retinol” formunda yer alıyor. Ancak retinol, güçlü bir bileşen olduğu için doğru kullanılmadığında ciltte kızarıklık, soyulma ve hassasiyet gibi etkiler doğurabiliyor. Peki ya öyleyse doğru retinol kullanımı nasıl olmalı? Yanıt için okumaya devam et!
1. Retinol Nedir?


Retinolün kullanım şartlarına geçmeden önce, bu bileşenin aslında ne olduğunu öğrenmek gerek. Şöyle ki retinol, A vitaminin temel iki türevinden biri olarak biliniyor. A1 vitamini olarak da adlandırılan bu bileşen, hayvansal gıdalarda ve bazı bitkisel besinlerin içeriğinde doğal bir şekilde bulunabiliyor. Hücre yenilenmesinde ve güçlenmesindeki etkilerinden dolayı retinol, özellikle son yıllarda kozmetik alanında en çok öne çıkan bileşenler arasında yer alıyor. Spesifik olarak kullanıldığı ilk yıllarda ciltteki güneş ışınlarından kaynaklı leke görünümü, cilt kusurları ve pürüzlü görünüme karşı tercih edilen bu bileşen, şimdilerde ise ağırlıklı olarak yaşlanma karşıtı bakım konusunda adından söz ettiriyor.
2. Retinolün Cilde Etkileri


Cilt bakımında retinol kullanımının bir değil, birden fazla nedeni bulunuyor. Çünkü bu bileşen, ciltte istenmeyen görünümlerin tümünde aynı anda etki sağlayabiliyor. A vitamininin vücuttaki işlevi gereği yenilenme ve onarıma katkı sağlayan bu bileşen, bu sayede aşağıdaki pek çok cilt problemine karşı güçlü çözümler sağlayabiliyor:
● Cansız görünüm,
● Mat görünüm,
● Solgun görünüm,
● Koyu halka görünümü,
● Cilt tonu eşitsizliği,
● Güneş ışınlarına bağlı koyu leke görünümleri,
● Yağlanmaya bağlı cilt problemleri,
● Yağlanmaya bağlı oluşmuş cilt problemlerinden kalan izler,
● İnce çizgi ve kırışıklık görünümü.
3. Farklı Cilt Tipleri için Retinol Kullanımı


Retinol cilt bakımı, sağladığı çok yönlü etki sayesinde birbirinden farklı şikayetlerin öne çıktığı çeşitli cilt tiplerinde rahatlıkla kullanılabiliyor. Yağlı cilt tipinde aşırı sebum üretiminden kaynaklanan cilt problemlerinin azalmasına katkı sağlayan bu bileşen, kuru cilt tipinde ise nem kaybına bağlı gelişen sorunların giderilmesine yardımcı oluyor. Olgun cilt tiplerinde ise retinol, kolajen ve elastin liflerinin güçlü bir görünüm kazanmasını sağlayarak cildin yeniden sıkı ve genç görünümüne kavuşmasında etkili oluyor.
Bununla birlikte retinolün, özellikle de hassas cilt tipinde kontrollü bir şekilde kullanılması gerekiyor. Çünkü retinol, halihazırda kızarıklık görünümü ve gerginlik hissi sorunları yaşamaya eğilimli olan hassas ciltlerde bu şikayetlerin artmasına yol açabiliyor. Bunun için de hassas ciltlerde özellikle uygun miktarda retinol içeren, özel formüllü cilt bakım ürünlerinin tercih edilmesi gerekiyor. Bu özellikleri karşılayan ürünler, hassasiyet fark etmeksizin tüm cilt tiplerinde rahatlıkla kullanılabiliyor.
4. Cilt Bakımında Retinol Nasıl Kullanılır?


Cilt bakımında retinol kullanımının bazı incelikleri bulunuyor. Örneğin; bu aktif vitamin türevinin asit içeren diğer bileşenlerle birlikte kullanımından kaçınmak gerekiyor. Çünkü oldukça güçlü bir etkiye sahip olan retinol, doğal kaynaklı asitlerle bir araya geldiğinde ciltte istenmeyen sonuçlar doğurabiliyor.
Retinol, tek başına konsantre bir ürün olarak bulunabildiği gibi bazı bakım ürünlerinin içerisinde destekleyici bileşen olarak da yer alabiliyor. Dengeli bir kullanım için, retinolü doğrudan cildine uygulamak yerine sen de bu bileşeni içeren cilt bakım ürünlerinden yardım almayı düşünebilirsin. Kiehl’s uzmanları tarafından özenle geliştirilen Retinol Skin-Renewing Daily Micro-Dose Serum, bunun için sana en uygun seçeneklerden biri olabilir!
5. Retinol Cilde Nasıl Uygulanır?


Retinolün faydalarından verimli şekilde yararlanabilmek adına bu bileşeni temiz cilt üzerine serum adımında uygulayabilirsin. Ancak hatırlatmak gerek; retinol cilde doğrudan uygulandığında nem kaybı, kızarıklık görünümü, hassasiyet ve yanma hissi ortaya çıkarabilir. Bu nedenle bu bileşenin cilde diğer bakım ürünleriyle karışım olarak uygulanması daha uygun bir çözüm…
Formülünde uygun miktarda retinol bulunan Kiehl’s Retinol Skin-Renewing Daily Micro-Dose Serum, bunun için oldukça ideal bir seçenek olarak öne çıkıyor. Peptit ve seramidler içeren formülüyle bu ürün, retinolün ciltte yaratabileceği hassasiyet hissini dengelemesinin yanı sıra; olumlu etkilerinin de artmasını sağlıyor. Kiehl’s retinol serumu cildine temizleyici ve tonik adımlarından hemen sonra uygulamanın ardından, nemlendiricini de kullanarak bakım rutinini tamamlayabilirsin.
Editörün Notu: Retinol serumu gündüz bakımında uygulayacaksan, bakım rutininin son adımında güneş kremi kullanmayı asla ihmal etmemelisin.
6. Retinol Hangi Sıklıkla Kullanılmalıdır?


Retinol içeren ürünleri günlük bakım rutininde hem gece hem de gündüz kullanabilirsin. Fakat özellikle de hassas cilt tipine sahipsen, ürünü günlük rutinlerine yavaş yavaş dahil etmen daha uygun olabilir. Ürünü başlangıç aşamasında haftada 2 ila 3 kez özellikle de gece bakım rutinlerinde kullandıktan sonra, ilerleyen haftalarda sıklığını artırarak her gün kullanmaya başlayabilirsin. Böylece cildinin retinolü daha kontrollü bir şekilde tolere etmesini sağlayabilirsin. O halde daha fazla beklemeden, retinol bakımına bir an önce başlamaya ne dersin?