Fotoyaşlanma (Photoaging) Nedir? Cilde Etkileri Nasıl Olur?


Doğru bir anti-aging cilt bakımı için mutlaka bilinmesi gereken fotoyaşlanma hakkında daha önce neler duydun? Eğer bu konuda henüz bilgin yoksa, bu dosyayı okuduktan sonra cildinin genç görünümünü korumanın asıl yolunu öğrenmiş olacaksın!
Erken yaşlanma belirtilerinin aslında büyük oranda fotoyaşlanmanın bir sonucu olduğunu söylesek yanıtın ne olurdu? Biz tahmin edelim: İlk olarak, fotoyaşlanmanın ne anlama geldiğini sormak olurdu, değil mi? Şöyle ki fotoyaşlanma, “her yaşta genç görünme” hayalinin karşısında duran ve bu nedenle hiçbir zaman aklından çıkarmaman gereken bir olgu. Çevresel koşulların cilde en büyük etkilerinden biri olan fotoyaşlanmaya dair her şey, bu sayfanın devamında tüm detaylarıyla seni bekliyor!
1. Fotoyaşlanma (Photoaging) Nedir?


Fotoyaşlanma adlandırması, güneşten gelen UVA ve UVB ışınlarının ciltte yol açtığı yaşlanma belirtilerini tanımlamak için kullanılıyor. Uzmanlar, ciltteki erken yaşlanma belirtilerinin yaklaşık yüzde 80’inin çevresel koşullardan kaynaklandığını belirtiyor. Güneş ışınları ise bu çevresel koşullar arasında en büyük tehditlerden birini oluşturuyor. Güneş ışınlarından kaynaklanan ince çizgi ve kırışıklık görünümü, yaşa bağlı biyolojik değişimlerden bağımsız olarak fotoyaşlanma adıyla ifade ediliyor.
2. Fotoyaşlanma Belirtileri Nelerdir?


Fotoyaşlanma belirtilerinin ilk örneklerinden biri, biraz şaşırtıcı olsa da aslında bronzlaşmanın ta kendisi. Özellikle de cilde koruyucu ve/veya besleyici bir ürün uygulamadan güneşe çıkılması, bu konuda çok daha büyük bir etki yaratıyor. Çünkü savunmasız cilde doğrudan temas eden UVA ve UVB ışınları, başta hoş bir bronzluk olarak cilde yansısa da işin aslında cilt görünümünün zarar görmesine yol açıyor. Bu da cildin sağlıklı görünümünün önemli etkenlerinden olan kolajen ve elastin liflerini hasara uğratarak, cildin genç görünümünü uzun vadede kalıcı olarak gölgeleyebiliyor.
3. Fotoyaşlanma Neden Olur?


Güneş ışığı, dünyaya göründüğü gibi sadece sarı bir ışıltı olarak değil, farklı dalga boylarındaki ışınlarla ulaşıyor. Ultraviyole-A ve ultraviyole B olarak adlandırılan bu ışınlar, dünyadaki tüm canlılar gibi insan için de önemli gereklilikler arasında yer alıyor. Fakat güneşe belirli bir süreden daha fazla maruz kalmak, vücutta fayda yerine zararlar doğurmaya başlayabiliyor. Nem kaybı ise bunların başında geliyor.
Nemini kaybeden cilt, zamanla gergin, kuru ve mat bir görünüm alıyor. Cilde bu esnada yeterli nem desteği sağlanmazsa, işte o zaman fotoyaşlanma denilen süreç başlıyor. Nem eksikliğinden dolayı cilt, görünümünü yenilemek ve onarmak için gereken su ihtiyacını karşılayamıyor. Bu da cildin yapı taşlarını oluşturan kolajen ve elastin proteinlerinin hasar görmesine yol açabiliyor. Fotoyaşlanma etkileri de işte tüm bunların bir sonucu olarak ortaya çıkıyor.
4. Fotoyaşlanmanın Cilde Etkileri Nasıl Olur?


Artık, ciltteki ince çizgi ve kırışıklık görünümünün önemli bir kısmının biyolojik süreçlerin sonucunda değil, güneş ışınlarından dolayı ortaya çıktığını biliyorsun. Bu da halihazırda fotoyaşlanmanın ciltteki en büyük etkisi. Ancak biz burada yine de farklı etkileri bir detaylandıralım istiyoruz. Fotoyaşlanmanın önüne geçilmezse cilt;
● Uygulanan cilt bakım rutininden beklenen sonuçları engelleyebilir.
● Kişileri olduğu yaştan daha olgun gösterebilir.
● Dönüşümlü bir etki olarak, cildin sürekli hassas ve gergin hissedilmesine yol açabilir.
● Gerekli önlemler alınmazsa daha da ilerleyen süreçte erken sarkma görünümlerine neden olabilir.
5. Fotoyaşlanmadan Nasıl Korunabilirsin?


Fotoyaşlanmadan korunmanın ilk koşulu, düzenli olarak nemlendirici ve özellikle de güneş koruyucu kullanmayı asla ihmal etmemek! Hem de dört mevsim boyunca… Çünkü güneş ışınları, dünyaya sadece yaz aylarında değil; yılın her mevsimi ulaşıyor. Hatta etkisi görece daha hafif olan UVB ışınları bulutlardan ve camdan geçemezken, cildin çok daha derinliklerine varabilen ve zararın büyük çoğunluğuna yol açan UVA ışınları geçebiliyor.
Bu nedenle bir kış günü uzun saatler evde oturacaksan bile, gündüz bakım rutinini ihtiyaç halinde güneş koruyucuyla tamamlaman gerekiyor. Aksi halde sen hiçbir şeyden habersiz cam kenarında kitabını okurken, içeri süzülen kış güneşi -sadece içini ısıtmakla kalmayıp- cildini yavaş yavaş etkiliyor olabilir.
6. Kiehl’s Formülleriyle Fotoyaşlanmanın Etkileri Tersine Çevir!


Cildindeki ince çizgi görünümüne bakarak fotoyaşlanmayı engelleme konusunda biraz geç kaldığını düşünüyor olabilirsin. Ancak Kiehl’s ürünleri yanındaysa, hala hiçbir şey için geç değil demektir! Mesela bu konuda tercih edebileceğin ürünlerden biri de gliserin, hyalüronik asit (HA) ve bitkisel kompleks içeren formülü ile Vital Skin-Strengthening Super Serum! Serumun gliserin, HA ve bitkisel kompleks içeren formülü cildin nem ihtiyacını güçlü bir şekilde karşılarken, cildin dış tehditlere karşı daha güçlü bir his kazanmasına yardımcı oluyor.
Retinol Skin-Renewing Daily Micro-Dose Serum da şans vermek isteyeceğin Kiehl’s formüllerinden bir diğeri... Retinol içeren formülü sayesinde bu güçlü serum, cilt görünümünün yenilenme sürecini destekleyerek cildin günden güne daha sıkı ve esnek görünmesine yardımcı oluyor. Midnight Recovery Concentrate gece bakım iksiri ise skualanın yanı sıra lavanta ve akşam sefası yağları içeren formülü ile cilde gece boyu yoğun bakım yaparak daha aydınlık, pürüzsüz ve sıkı bir görünüm sağlıyor.
Peki, senin seçimin hangisi?